21.11.2010

X ile başlayan başlık koymamışım hiç, bu da ilk olsun

Sevgili günlük, şimdi bu "Yahşi Batı" filmisi var ya? Hah, o işte sana girsin. Ya tamam komik film falan güzel, hoş, da...

Hani demiştim ya, bugün sanat, sosyete ve cemiyet ve itfaiye teşkilatının katılacağı bir aile organizasyonu olacak diye. Oldu da. Tutarlıyım gördüğün gibi. Yedikmedik, sonra ailenin gençleri ve genç hissedenleri ve bir de benim büyük yeğen oturduk film izleyelim dedik. Açtık Yahşi Batı'yı izlemeye başladık.

Tamam abi, komik eğlenceli film ona bi' lafım yok. Süpersonik harika değil belki ama yeterli diyelim, uzatmayalım. Cem Yılmaz'la polemiğe girmek istemiyorum. Severim, nihayetinde komik bi' abimizdir.

Sinemada da gülmemiştim; şimdi bu Cem Yılmaz'ın atın altından avucunda kelebek çıkardığı sahne. Evet. Ulan tüm sinema yarıldı gülmekten, üst sıradaki teyze zıplaya zıplaya gülerken üstüme düştü falan, aldım teyzeyi geri yerine oturtacağım, o arada onun arkasındaki amcanın takma dişleri de uçup bu teyzenin oturacağı yere düşmüş, ben teyzeyi yerine oturttum, pat diye bir çığlık "Viyaak, biri beni dişledi!" hey Allah'ım ya, teyze kim niye dişlesin seni, amca oradan bağırır, "Pffffdişlerimi pıfı pıfı pıfıl pfılamıyorum" amcanın dişler de nasıl dişse yani, resmen kıtlamış teyzeyi, neyse, çıkarttık verdik sahibine, teyze mutlu amca bahtiyar, stabil bir şekilde izlemeye devam ettik. Sonra baktım baktım gülecek bi'şey bulamadım ben o sahnede. Öyle bi' Fransız hissettim kendimi anlatamam, kes köse falan oldum.

Bugün de öyle; izliyoruz, izledik izledik, ben tabi tedirgin bi' şekilde o sahnenin geleceği anı bekliyorum, izledik izledik, tabi o kadar izleyince malum sahne de geldi tabi, herkes yine bi' yarıldı, vuhaha, ohaha, yuhaha, ohara falan, biz benim yeğenle birbirimize bakakaldık. Ne iş yahu modundayız. Yeğencağızım "Ne gülüyor dayı bunlar?" gibisinden bana bakıyor, ben "ulan biskrem anladıysam" gibisinden bi'şeyler diyorum içimden... dışımdan demedim çünkü çocuk daha küçük, öyle şeyleri dayısından duymasın.

Kimseye de soramadım herkes "yuhara, ohaha" diye gülünce. "Lan bu yaşa gelmiş espriyi anlamıyor piyuu" gibisinden eziklenmelere maruz kalmamak için ufaktan "mihi mihi" diye güldüm. Yeğene de çaktırmadan "kehü kehü kekstra" dedirttim.

DipNotDediğinDipteOlur: Bu arada filmde Mehmet Turgut'un oynadığını da bugün fark ettim. Kızılkayalar kasabaya gelince fotoğrafını çeken adam oymuş. Yok adam oymamış, adam, oymuş yani.

Yazı çok alakasız bitti lan. Giriş yok, gelişme az, sonuç belirsiz.

2 yorum:

Sazan dedi ki...

Arkadaşım, öncelikle dilini kınıyorum, ne o öyle, cık cık cık...

Sonralıkla Yahşi Batı candır...

Yemek ne oldu bizim hacı?

Sağ tık işi ne oldu?

Az sonra Adana'ya yola çıkacak ama Salı akşam geleceğim.

Çarşamba yahut Perşembe kebap yiyelim, ne doymazmışım yahu, Adana dönüşü olacak hala kebap diyor olacağım :)

O günde 'orda kimse var mı?' demişsin, yoktu :)

Haberleşelim...

Monera dedi ki...

Sazan: Ne varmış efenim dilimde. :)

Tamam Yahşi Batı'ya çok bi'şey söylemedim farkettiysen zaten, severiz, iyidir.

Türkiyeyi dolaşmayı bırakıp il sınırlarında kalabilirsen yemek işini halledicez.

Ahaha bu arada, hatun doymak bilmiyor demek istiyorum, ama demiyorum.

Kipintaç. Kolay gelsin.

Adana'da mahkemede olay çıkaran avukat hakimi dövdü gibi haberler okutma bize bu arada. :))