18.10.2009

Öksürüyor muyum ki alkol alıyorum?


- E demiyorlar mı arkadaşların sen içmiyor musun diye?
- Diyorlar...

Sevgili günlük, çok sevgili iki arkadaşımın doğum günlerini kutlamak maksadıyla sana, [bugün şu anda nerededir ne yapar bilmediğimiz (aslında çok da ilgilenmediğim)] Çelik'ten, "Möyğhaneci Sarhoşum Bu Göce" isimli şarkıyı hediye ediyorum.

Evet, dediğim gibi iki arkadaşımın [aslında aynı gün olmayan ama ufak bir takvim hareketiyle aynı güne denk getirdiğimiz] doğum gününü kutlamak için Beyoğlu'nun gözde eğlence mekanlarından [Ahahaha ne lan bu magazinel tavırlar?] Asmalı Mescid'teydik Cumartesi gecesi. [Hee evet iki rekat namaz kıldık, mescid ya. İmam geldi sonra 3 kulhuvallah 1 elham okuduk üfledik doğum günlerini kutlayıp dağıldık, töbe töbe. (Aslında adıyla fazlasıyla çelişen bir mekan ok anlıyorum.)]

Gerçi bizim olayımız saat 20:00'den sonraydı, ama ben 16küsur'da oralardaydım, ve erken gelmiş olmanın faydasını trafiğe takılıp geç kalan arkadaşlarımın suratlarındaki acı gülümsemeleri görünce gördüm. (Ne saçma bir cümle oldu. Zaten erken gitmiş olmak için gitmemiştim işim vardı onun için erken gitmiştim, neyse uzadıkça saçmalaşmaya devam ediyor.)

Sabahtan beri açtım, ve akşam 20:00'den sonra fiks menü karnımı doyurup eğlenebileceğim arzusuyla yanıp tutuşarak dolaşıyorduk 15 metrede bir havalara fırlatılan mavi fırfır bi'şeylerin uçuştuğu İstiklal Caddesinde.

"Olm" dedim, "hediye de almak lazım aslında." Ne alalım, ne alalım derken, ikisine de birer tane o havalara atılan mavi dönerli oyuncaklardan aldık. Çok ilginç şeyler lan, valla.

Ama ben demiştim bi' yarım ekmek döner yiyip de gideyim diye kendi kendime...

"Fesleğen" isimli mekanı uzun arayışlar sonunda bulduğumuzda "Olm meyhaneymiş ya burası?" diyerekten aç kalacağım korkusunu iyiden iyiye yaşamaya başlamıştım. İçkisevmez bir insan olarak "ulen meyhanede doğum günü kutlanır mı?" sorunsallarıyla başa çıkarak daldım içeri.

Öneri notu: Mekan güzel bir mekan bu arada.

Neyse efenim, mezeler falan, efendi garsonlar falan, saz ekibi hafiften fasıl ortamı falan, yani ortam fena değil, hele içeride sigara içilmiyor olması da ayı bir güzellik katıyor, her ne kadar sıkışık oturulsa da biraz, fazla hissedilmiyor.

Ulan yemek diye de hamsi tava geldi iyi mi, hay ben şansımı bilmemnapim. Garson efendi 2 3 börek getir de bari dostluğumuz pekişsin...

Bu eğlenceli gecenin sonunda eve girdiğimde saat 4'e geliyordu, uyandığımda ise 12'ye...

- Oğlum geç geldin galiba bayağı?
(Yahu bekler işte ben bilirim, de işte söylemiştim zaten beklemeyin beni gece diye...)
- Ya 4'e geliyordu, anca.
- Arabayla mı döndünüz?
- Dolmuşu kapattık, neredeyse evlere servis gibi oldu.
- Aa iyi olmuş. Çok mu içiyorlar çocuklar?
(Evet çok içiyorlar...)
- Yok be, işte maksat eğlenceye kapak.
- E demiyorlar mı arkadaşların sen içmiyor musun diye?
- Diyorlar...
(Bekledim sonra biraz, heyecanlanmasın o, biraz durulsun kalbi çarpmasın.)
- Baktım öyle bi' duble, maksat gönüller bir olsun.
- Aman oğlum...
(Heyecan yapmasın, heyecanlanır şimdi...)
- :] Ee, ne yiyoruz?
(Sek olduğunu bilmesine gerek yok...)


Çok önemli editbüdüt:

Bu "Fesleğen" denen mekanın erkekler tuvaletinin kilit kısmısı çok tehlikeli çalışıyor, böyle biraz haşin kapatınca küt deyip içeride kilitli kalma korkusu yaşıyorsunuz, çevirdikçe boşa dönüyor falan, sonra biraz gıdısını okşayınca açılıyor.

Ha bir de o soldaki ilk masanın arkasındaki büyük klimanın yanında "Penguen" dergisi var, benim o, gelicem alıcam Cumartesi, atmayın onu.

4 yorum:

Derya Yaşa dedi ki...

efenim şimdi moda o firfirli şeyler çok eğlenceli gözüküyordu ama aklım kalmadı desem yalan olur bide şu biizim küçükkene mandal ve pril ile yaptığımız balonların makinesi çıkmış [tabi 9-10 yaşlarındayken o ince uzun balon yapma şeyleri de çıkmıştı ama en ufacıkken biz] [oha anenem gibi oldum oyuncak yoktu tahtayla oynardık gibi :D] neyse işte tabanca gibi basıyon yüzmilyon baloncuk çıkartıyo anam bi aklımda kaldı o benim ağlıcaktım nerdeyse kardeşimde her şeferinde ublaaa alcam sana taam ama sonra diyip geçiştirdi hala almadı efenim [şikayetimvar.com gibi yazdım valla :) ] öyle işte o fırfırlarda da aklım kaldı çok eğlenceli bişeye benziyor siz fırlattınız mı ? :D

Monera dedi ki...

Aynen efenim aynen çok eğlenceli, acayip bi'şeyler onlar fırfır böyle teknoloji harikası harikulade icatlar. :]

Baloncuklar da ayrı, bir de tam o adamın olduğu yerde böyle duvarlardan duvarlara nokta nokta yeşil benekler geziniyor her yerde lazerli mazerli bi' atraksiyon vardı tam nedir çözemedim gerçi.

Fırlatmak ne kelime efenim, yörüngeye sabitledik. :]

Derya Yaşa dedi ki...

valla bir gideyim ben taksime gene alcam hepsinden kendime :D evde oynarım olmadı haftasonları çocuklarla sokakta oynarım :p eheheh

Monera dedi ki...

Ahaha oynayın valla. Ama evde olur mu efenim hiç, kırılmadık avize, hoplamadık sinir kalmaz :]

(hoplamadık sinir?) :]