16.08.2014

Çok mu fazla mı?

Bu kadar fazla mobil,
Bu kadar fazla bağlantı,
Bu kadar fazla arkadaş,
Bu kadar fazla yorum,
Bu kadar fazla fotoğraf,
Bu kadarı fazla...

Bak "çok" demiyorum günlük farkettiysen, fazla.

Cidden bazen çok sıkılıyorum. N'apıyoruz lan biz? diyorum. Sen demiyor musun yahu?

Pratikte hiç bir faydası olmayan, en değerli varlığımızdan biri olan zamanımızı çalmaktan başka, paylaşımlar yapıyoruz. Ömrümüzü paylaştık bitmedi.
"Aa senin feysbukun yok mu?"
Var var. Neyse kime yarıyor hiç düşünüyor muyuz acaba? Birilerinin paylaştıklarını beğenmekten, açılı fotoğraflar ekleyip yorumlaşmaktan, klavye başında ahkam kesmekten başka neye yarıyor.
"Tivitırın da yoktur senin?"
Var var o da var. Zaten her şey o twitter'la başladı. Blogları bitirdi hain köfte. Blog yine iyiydi. İnsanları cidden içerik üretmeleri için zorluyordu. Yazmaya başlamıştı insanlar. Şimdi, herşeyde olduğu gibi yine kolaylaştırıp tüketmeye, retivitle iletmeye, okuyup geçmeye, en fazla 140 karakterle bir şeyler anlatmaya çalışmaya başladı insanlar.

Sevgili analar babalar, daha önce buradan yüzlerce kere söylediğim gibi; çocuğunuz bilgisayar başında dönem ödevi hazırlamıyor, ya da hayvanların boşaltım sistemini incelemiyor. (Lan cidden varmış, bak gel buradan incelersin.) Ya Facebook'ta ya Twitter'da emin ol.

"Gözlerin bozulur olm, çok durma onun başında."

Hadi kendine gel de, git kitap oku biraz.

Hiç yorum yok: