Sevgili günlük, bugün seninle bir oyun oynayacağım, çünkü canım sıkkın ve emesende de kimse yok. Her psikopat seri katil adayının yaptığı gibi ben de yalnız başıma oyunlar icat ediyorum kendi kendime.
Olay şu ki; tamamen edilgensin sen oyunda merak etme, hatta olmasan da olur, ama olsun. Evet olay şu ki, eskiden yaptığımız radyolardan şarkı beğenme oyununu günümüz şartlarına ve 1000küsür -Evet yanlış okumadın binküsür, evet doğru okudun- parçalık vinamp playlistime uyarlamaya karar verdim.
Şafılı (Bkz: Shuffle) açıp, rastgele şarkılar seçeceğim şimdi, seçmeden önce de kime göndereceğimi söyleyeceğim, sonra gönderdiğim kişiye o şarkıyı armağan edeceğim, çok eğleneceğim çok, resmen kopacağım, zaten çok da bağlı sayılmam. (Güleyim mi endişe mi edeyim psikolojikman bilemedim. Psikolojikman da nedir? Haha peki psikolojik manda nedir? Ama manda ve himaye kabul edilemezdi, öyle öğrendik biz, kimsenin mandasını istemiyoruz kardeşim.)
Evet ilk olarak, ortaokulda elime cetvelle vuran tipitip edebiyat hocası için geliyor, hıyar ben konuşmamıştım orada, yani tam olarak konuşmamıştım, konuşmuştum da yani ne demiştim, bişey demiştim, "elalemin ağzı torba değil ki büzesin" mi ne demiştim hocaya, o da geldi elime vurdu, lan töbe töbe, olaya sosyal bir açılım getirmek istediğimi anlayamadı etimelo. Neyse, şarkımız geliyor bakalım ne geliyor; Ohohow, "All That Remains - I Die In Degrees" geliyor, kendisini vicdan azabıyla başbaşa bırakıyoruz.
İkinci şarkımız da, bu sefer lisede, "bienal" kelimesini bilmeyerek beni tüm sınıfın içinde rezil eden edebiyat hocasına geliyor. Lan öğretmen olmuşsun, İstanbul Bienali varmış hocam diyorum daha yeni, bizi bu konuda aydınlatır mısınız falan diyorum, kadın dönmüş bana,o ne yahu diyor yok öyle bir şey, hay ben senin edebiyat bienalini bienali biel. Neyse, teyzecim bu şarkı da senin için geliyor; Ohhoho, "Smashing Pumpkins - The End Is The Begining Is The End."
Evvet, üçüncü şarkımız için şanslı kişiyi seçiyoruz ve evet seçtik. Ortaokulda, resim dersinde, bana şarkı söyleten gerizekalı resim öğretmeni için geliyor, Allah'ııım, düşündükçe adama suluboya fırçasının tersiyle dalasım geliyor. Lan algım bozuldu senin yüzünden, neymiş efendim, patates baskısı yaparken boş durmayalımmış, bir yandan da teker teker şarkı söyleyelimmiş, Ah ama tahtaya kalkmamıza gerek yokmuş, yerimizde söyleyebilirmişiz, hah lütfetti, haydiymiş. Sonra diyorlar sanatta neden geriyiz, ulen böyle öğretmenlerle bu bile iyi bence, mağara duvarlarında da kalabilirmişiz bu gidişle. Şarkıyı unuttum bu arada, evet geliyor bakalım ne geliyor; Ohha, "In Flames - Like You Better Dead", dostum ben söylemiyorum, kaderin çağırıyor.
Bir tane daha gönderelim mi? Hadi gönderelim bakalım, hımm, kime gitsin kime gitsin, o ye, Üniversite yıllarımıza gidiyoruz, oha hatta bunu yazarken biri daha geldi, onu da sonra yazacağım, ilk olarak üni'deki bölüm başkanına, ya yok yok salla şimdi onu, tez hocama gidiyor. Bu kadıncağız bana, konuyla ilgili Türkçe kaynak olmadığını bile bile, yaptığım tezin bir başucu kaynağı olacağını bile bile, o kadar çeviri yapmaktan gözümün döndüğünü göre göre, sırf yanına tez sürecinde fazla uğramadım diye CC verdi. Hatta başta DC falan dedi, leayn dedim içimden n'oluyor (Gene var yani hocaya saygı içimden dedim.) Artık nasıl gözüm döndüyse, CC'ye çektim notu. Neyse, bakalım ne geliyor, bir de vinampın adaleti yok derler, "Children Of Bodom - Black Widow" geliyor, şu an içimin yağları eriyor valla, nıhahahahaa, nıhahahahaa, nıhahahahhaaa!
Evet, tüm katılımcıların şarkıları hayırlı uğurlu olsun, tepe tepe dinlesinler. Dinledikçe fakir ama gurulu bir genç vardı desinler, akıllarına kutup ayıları gelsin. Ha bu arada küresel ısınma diye de bir şey var bilmiyorum hiç dikkat ediyor musun günlük? Valla etsen iyi olur, bir de seni soğutmaya uğraşmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder