Masamda duran çeyrek bardak çaya bakarken hatırlıyorum şu arkamda baş ucumda duran kitabı ilk ne zaman okumaya heveslendiğimi, sadece ilk paragrafını [o da yarısına kadar] okuyup bırakmıştım.
Hâlâ da orada duruyor, kim bilir bir daha ne zaman alırım elime. Belki şimdi biraz? Dayanabilir miyim?
Babadan kalma kitapların sarı sayfalarındaki tozlu kelimeler ve ağır edebiyatın önlenemez sancısı, baş ağrımın sadece yarısı. Diğer yarısı daha gelmedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder