İlk evvela bu tip eski Türk filmleri ayrıca zamanın yeni şarkılarının tanıtımlarının yapıldığı, bir nevi araya kliplerin serpiştirildiği filmlerdir. Bu nedenle genellikle böyle bir Kamuran Akkor'un sesinden [ki daha önce dinlememiştim hiç], efenim böyle bir Orhan Gencebay'ın sesinden, efenim bir Emel Sayın'ın sesinden, yani işte o devirde kimler yeni bir 45'lik çıkarmışsa [evet 45'lik, hep bunu söylemek istemişimdir.] o şarkılar dinlenir, hepsini teker teker saydırmayın şimdi bana.
E tabi o şarkılar da eski şarkılardır, böyle bir damardır, bestesi beste, güftesi güftedir. Böyle bir, hani midenize çatal saplanır da sağa sola çevirilir ya ekseni etrafında, öyle hisler uyandırır bazıları.
Misal şu sözlere bakınız;
"Bak yüzüme gül diyecek yüzüm kalmaaadı,
Sana aşkı anlatacak sözüm kalmaaaadı,
Senin için ölmeyeee lüzum kalma-dıııııııııııııI"
lüzum diyor efenim lüzum. Daha ne di'yim.
[Kamuran Akkor'un sesinden dinlediğimiz bir Orhan Gencebay şarkısı]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder