Evet günlük, sana bu yazımda hayatımın nasıl bir rutine bindiğini anlatmaya çalışacağım. [Aman da ne güzel başlarmışım yazıya.]
Mesela sabahları sürekli aynı saat ve aynı dakikada kalkıyorum ben günlük. [Bakınız: 06:45]. Bak şimdi ne geldi aklıma, bundan yıllar yıllar ve yıllar önce Çeşme’de tatil yapar iken, teyzemin zoruyla aldığım “Hobbit” isimli kitabın yayıncı firmasıydı Altıkırkbeş. Hatta kitabın ilk sayfasındaki yazı da sanki dün gibi aklımda, “Dün oradaydık, bugün buradayız.” Dün orada o saatte okuyorduk, bugün burada bu saatte uyanıyoruz.
Sonra yataktan uzanıp waterdrop tone’un susması için cep telefonunun herhangi bir tuşuna basıttırıyorum. Ve kalkıp banyoya doğru yelteniyorum direkt olarak. Yüzüme tıraş köpüğü sürüp tıraş oluyorum. Sonra yüzümü yıkıyorum. [Bu arada 2 3 haftadır burnumda bir yamukluk var, ondan kelli sabahları burnum tıkanıyor, bak bu rutinin dışına çıkarıyor beni acayip bir mutlu oluyorum.]
Sonra mutfağa gider gibi yapıp, sokak kapısına gidiyorum, kapıyı açınca sesi duyan yan komşunun köpeklerinin bizim tarafa doğru koşmalarını ve oturup kuyruklarını sallaya sallaya bana bakmalarını seyrediyorum. O arada bizim kedi de kapının sesini duyduğu için oradan buradan duvarlardan atlayıp merdivene doğru koşturmaya başlıyor. Bunu gören köpekler kediye havlarken, ben de kapıya bırakılan gazeteyi alıp, kapıyı kapatıp mutfağa gidiyorum. [Arada bir köpekler gelmiyor, ya da kedi gelmiyor, ya da gelse de köpekler havlamıyor, bazen gazete gelmiyor, işte bu durumlarda rutinin dışına çıkıyorum.]
Sonra mutfağa girip, anneme günaydın dedikten sonra masaya oturup masanın üzerinde duran reçel kavanozunun üzerindeki “Mulberry” yazısını görüyorum. Gözüm takılıyor hep buna. mulberry'i okurken aklıma "malfunction" geliyor hep. Sonra bir kaşık alıp yutuyorum. Gazeteye hızlı bir göz gezdirdikten sonra bi’şeyler yiyip içip kalkıyorum. [İşte bu yediğim bi’şeyler zaman zaman değişiyor, beni bu rutinin dışına çıkarıyor, ne diyeceğimi bilemiyorum heyecandan.]
Sonra gidip dişlerimi fırçaladıktan sonra cep telefonumu açıyorum. Geceleri cep telefonunun açık olmasının hiçbir lüzumu yok diye düşünüyorum. Lüzum evet. O kadar radyasyon cildi bozar.
2 yorum:
amerikanın hangi eyaleti kuzum bu sizin oturduğunuz?
kapıya bırakılan gazeteler...
kapıya şişe süt de bırakıyorlar mı? bir kaşık mullbury yanında bir bardak süt enfes gider doğrusu :)
Hahahaha, Konektikıt wolfanımcım :):)Ve evet, enfes olurdu.
Şuanda öyle zor şartlarda yazıyorum ki bu cevabı efenim anlatamam.
b,n,space,.,shift,altgr,bu tuşların hiçbiri çalışmıyor.:)
Harfleri boşlukları oradan buradan kopyalıyorum.:)
Yorum Gönder