Dün akşam iş çıkışı Ekvator'da oturmuş biifrap'larımızın gelmesini bekliyor ve bir yandan da biraz evvel getirdikleri hamburgerlerin kesin yanlış sipariş aldıkları için geldiğini ve biifrapların da te ebesinin nikahına kadar gelmeyeceği konusunda ciddi bir fikir alışverişinde bulunuyorduk.
O arada, aha, o dane? Dane? O da ne? O da kim? Baktım sokağın yukarısından duraklaya duraklaya birisi geliyor, tanıdık bir sima, evet evet, bu o, Bulutsuzluk Özlemi grubunun (ki itirafediyorum.co.uk ben sevmiyorum çok bu grubun şarkılarını) vokalisti ve elektro gitaristi Nejat Yavaşoğulları.
Bir göz göze gelir gibi olduk, bi' durakladı, tanıdı tanımadı bilmiyorum (:] lan nerden tanıycak beni) bi' baktık öyle birbirimize bi' an, bi' ulan kalkiyim yerimden bi' elini sıkayım, diye düşündüm, sonra yok ya dedim, biifraplar gelecek lan birazdan dedim, arkadaşa döndüm, lan olm sen seversin bu adamı git bak bi' elini sık tanış falan dedim, napıcam, kalkıcam gidicem, meraba ben sizin hayranınızım dicem, adam da bana hıı ne güzel dicek, ee sonra, geri gelecem, bunun için mi yani falan dedi, haklı geldi öyle düşününce, zaten o arada Nejat'la aramızdan geçen buzlu bademciyle sekans koptu.
Sokağın aşağısına doğru giden ünlünün biraz kalbi kırık, biraz da tanınmamış olmaktan dolayı kalbi kırık gibiydi, benimse kanımın açlığından cümle yapısının ağzını yüzünü dağıtarak yazdığımı farketmem biraz zaman alıyordu.
Açım lan! :]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder