"In Flames - Strong and Smart"
Aslında kimsenin o kadar da iyi bir önerisi yok...
Bu aralar kafam çok meşgul günlük, bu nedenle seninle fazla buluşamıyoruz. İşler falan biliyorsun, kimse de yok etrafta, sosyal hayatım tam anlamıyla dipte. Ki aslında bi'şey yapasım da yok hattızatında.
Geçen Taksim'e gittim misal, metrodan çıkarken -kalabalık halde yürürken- yürüyen bant üzerinde idiyot hareketler yapıp dans ettiklerini zanneden-hani etrafıyla ilgilenmeyen "uu ye özgürüz biz her bi ski yaparız"- diyen iki çocuk vardı. Kulağımda kulaklık olduğu için ses çıkartıyorlar mıydı duyamadım ama ağızlarından konuştukları ve ses çıkardıkları anlaşılıyordu. Biraz önümde yürüyorlardı, -yürümüyorlardı da işte dans etmek diye tanımlayabileceğimiz şempanze hareketleri yapıyorlardı- ya dedim içimden zaten canım sıkkın n'olur birisine çarpsınlar, birisi bi' kavga çıkarsın, kafa göz dalayım şunlara bi' rahatlıyim. [yok lan demedim şaka, ama bi içimden geçti. Saygı bitmiş azizim.] (Mantık olarak aslında kimseye bir zararları olduğunu söyleyemem, ama zeka noksanlığı ileride zarar verici olabilir.)
Dün de haberlerde izledim çocukların ellerinde silahlar falan, düğünde kurusıkı ateş ediyorlar, anaları babaları hangi s*kindirik müzikle göbek atıyor kim bilir. Böyle düşününce Aziz Nesin'in zamanında dediği -%kaçtı şimdi hatırlamıyorum ama- daha fazla da olabilir, yanlış söylemiş diyesin geliyor. (Öyle anne babalar tanıdım aslında çok aptaldılar.)
Dönüp dolaşıp olay kişinin kendisini bilmesine geliyor aslında, ulan sen daha kendini tamamlayamamış, kendi düşünce yapını bir yere oturtamamışsın ki çocuk senin neyine? Büyük şehirlerde -nesi büyükse, büyük ihtimalle s*ki büyük- modern hayat dediğimiz, noksan beyinlerde çok büyük bir algı bozukluğuna yok açıyor. Senin 3 yaşında çocuğun varsa, ve her gece bu çocuğu dadısına bırakıp kocanla (karınla) içmeye eğlenmeye gidiyorsan kusura bakma da aptalın önde gidenisin.
Ya da eve gelir gelmez şartlı refleksinizle televizyonu açıyor ve yatana kadar iki kelime konuşmadan televizyon dediğimiz o harika alete bakıyorsanız, hatta çocuğunuz izlediğiniz şeyden sıkılıp televizyonu kapattığında -ne büyük hata- köpürüp kızıp bağırıp onu odasına yolluyorsanız [bu odasına yollamak da izlediğimiz angut amerikan dizilerinden kalan bir gelenek, lan odaya yollamak ne demek, sorunu başından uzaklaştırmaktan başka bir şey değil, gitsin odasına ne yaparsa yapsın, ahaha salak mısınız lan?] kusura bakmayın da az önceki paragraftaki aptallarla yarış halindesiniz.
Ya düşün, araba aldın mesela, n'apıyorsun servise götürüyorsun, bakımını yapıyorsun, yıkıyorsun ilgileniyorsun değil mi, ya da evine yeni bir elektronik alet aldın, ulan bi' kullanma kılavuzunu okuyorsun değil mi, kullanırken bozmayalım diye? O kadar para verdik bozulmasın.
Ama, ulan bu çocuk nasıl yetiştirilir, şöyle şöyle yaparsak bu çocuğun karakterinin ağzına s*çar mıyız, hangi durumda nasıl tepki vermek lazım diye açıp da bir kitap okuyan var mı acaba? Ya da bir uzmanla görüşen? Çocuk yapmak bedava çünkü, onlar bozulabilir.
Mottoya gel: "Sizin çocuklarınız bu ülkenin *mına koyacaklar!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder