10.10.2010

Bugün neler oldu #Dopdoluicerik

Sabah, bilgisayarımın başında soğuktan donmuş bir vaziyette bulunursam, kriminal incelemelerinde en son bunları dinlediğim anlaşılacak...



Bunu: (bunun fizy linkini bulamadım)


Ve de bunu: (bunun hiç bi'şeyini bulamadım) [Aman bu yorgun halimle bile bir espri bir espri :] ]

Gördüğün gibi sayın günlük, bugünkü şarkılarımız biraz farklı, çünkü yorgunluktan bayılmak üzereyim. Ve bu nadide eserlerimizle biraz olsun kafamı toparlamaya çalışıyorum. Halbuki yat uyu değil mi, kafa toparlamanın dünya genelinde kabul görmüş en geçerli uygulamasından faydalan. Ama yok, buz gibi evde, kat kat giyinmiş vaziyette, kulaklıklarım kulağımda oturmuş şarkı dinliyorum ben, aferim bana, aynen devam.

Bu arada Üsküdar'ı sular seller aldı lan cidden, hiç Ekim gibi olmayan bir Ekim yaşıyoruz. Bu sabah(tan akşama kadar) yağmur vardı İstanbul'da. Bir de İstanbul'a Istanbul diyenler var, diliniz mi dönmüyor n'oluyor, niye öyle?

Bugün Stone (Şantaj) filmine gittim. Tek kelimeyle ilginç ve durağan. İki kelime oldu. Hatta sıkıcı biraz. Üç oldu. Ama biraz da merak uyandırıcı. Dört. Beş. Ama sonunda tam bir hüsran. Altı. Lan filmi tek kelimeyle anlatamadım iyi mi? Ama fragmanına aldanmayın demek istiyorum hatta diyorum. Fragmanı izleyip de "Oo ulen kimler oynuyor böyle, kesin süper filmdir" demeyin. :]

Sonra Taksim'de yağmur altında ıslak hamburger yedim. Islaktı gerçekten. Temkinli olduğum için şemsiyemi yanıma almıştım. Ama açmadım. Öyle, ıslak hamburgerle birlikte ıslak ıslak yürüdük.

Neyse sonra eve geldim, gelirken de yağmur şiddetini olanca şiddetiyle şiddetiyordu. Bu yüzden artık şemsiyeyi açmam gerektiğini düşünerek şemsiyeyi açtım. Bir de ne göreyim? Yok len bi'şey görmedim, yazıya biraz heyecan gelsin diye yaptım, yii,-ha! geldi heyecan, şimdi işin yoksa kalk topuk dansı yap, tıkıtıkıtık, ama tam bilemenko ben, asıl bizim topukçuzadelerin torunu çok iyi bilir bunu, neyse.

Aa bak ne diyeceğim sana, Anadolu yakasında oturanlar bilir, Yenisahra'da Optimum Outlet diye bir yer açıldı. Çok önce açıldı gerçi. Yeni değil. Hah bildin mi? Aferim. İşte ben onu oraya yapanların ta! beyinlerine beyinlerine vurayım. Zaten zor akan E5 trafiği, buraya girmeye çalışan alışveriş meraklısı kalabalık yüzünden iyice yamuldu. (gerçi içeri girip boş boş dolaşan kuru kalabalık olduklarını zannediyorum çoğunun, belki starbaks biraz, belki bi'kaç dükkan, medyamarkt, köfteci ramiz, güya piyasa, herkes bi gezenti, neyse ya.) E tabi olan bana oldu, öğleden sonra yaklaşık 1 saat güzide İETT otobüsünde tüm böbrek taşlarımı döktüm ayakta bekleye bekleye. (İETT'ye not: Siz bu otobüslere amortisör koymayı unuttunuz galiba yahu?)

Dpnt: Dinle dinle, şarkılar güzel bak, valla. Arada bir çıkar bunlar her zaman bulamazsın bak :]

Dpnt2: Beğenmedin mi onları? :] Bu tam sana göre, vuuuaaaa! (oha süper be! Hatta bp süper v)

Dpnt3: Bir de dün 18:30 sularında, Taksim'de, Ezel dizisinde Kenan Birkan'ın gençliğini oynayan çocuk var ya, onu gördüm. Şimdi aklıma geldi.

4 yorum:

dunyada bir balık dedi ki...

Bak ilk iki parça da güzel hatta sendeki kaşları ben bloğa koymuştum hüseyin turan yorumuyla :) sen kopya çektin benden :D

Monera dedi ki...

Balik, "ahahaha" diyorum sadece :) Hiç kopya falan çekmedim efenim, bizzat kendi öz bireysel teşebbüsüm :)

dunyada bir balık dedi ki...

Ha o zaman takdir ettim seni :D

Monera dedi ki...

Balik: Heh oley takdir edildim :]