25.07.2008

Hiddenmind


İnsanlar ne kadar da meraklılarmış güneş gözlüğü takmaya. Hele ki şu Mecidiyeköy Maslak Beşiktaş üçgenindeki şık giyimli beyler, alımlı hanımlar.

Yok mu arttıran?

Şimdi insanlar üstlerine, pahalı, ya da pahalı gibi duran, şeyler giydikleri zaman birdenbire bir karakter traşlaması yaşayıp dış uzaya ışınlanıyorlar. Kadını erkeği hepsi aynı. Hayır yani, nedir, üzerindeki de birkaç kumaş parçasının simetrik olarak bir araya getirilmiş hali, içindeki sensin yahu ne kadar benzemek istemesen de.

Şu kahverengi dikiş dolu kayıktan bozma ayakkabılı takım elbise katillerinden bahsetmiyorum. Ya da giydikleri kısa etekleri çekiştire çekiştire kambur olan hanımlardan. Bu arkadaşlarımız da tam tersi, gayet uyumlu giyimişler, üstü başı düzgün, bildiğin vitrin adamı kadını yani. Burunları da bir karış havada bu denyoların da. Kıl alayım desen aldırmazlar. Ama iki cümle kursalar ne idükleri belli. Konuşurken ağzı burnu kayan yave kadınlar, aptal aptal bakışlar, argo konuşmayı bir b*k sanan angutlar, kendilerini Bred Pit sanarak vitrin camlarından kendilerine bakan adamlar. Yahu ne kadar da özentisiniz?

Yok bir samimi bakış şu akıp giden kalabalıkta.

Yahu özenin özenin de, ama insansınız siz yahu, insanın bir karakteri olur, bir mantığı olur, bir zekası falan olur. Hiç düşünüyor musunuz, ne yaptığınızı bazen? Ne olduğunuzu falan?
Şarkı önerisi, "In Flames - Condemned"

Hiç yorum yok: