3.07.2009

Tester'a gel tester'a

Sevgili günlük, bugün işi gücü bırakıp emesen'in eğlence sayfasında o test senin bu test benim kendimi testettim. Evet. Testçi oldum ben bugün.

Önce hangi şehirmişim onu öğrendim, ahanda aşağıda;

"Amsterdam"
Siz tam anlamıyla bir özgür ruhsunuz. Aykırılık sizin doğanızda var. herkesin yaşadığı yerlerde yaşayamaz, kısıtlamalara tahammül edemezsiniz. Kendine has dünyanız ile diğerlerinden kabul beklemek size göre değildir. İşte bu yüzden siz özgürlükler şehri Amsterdamsınız, kimin ne yaptığını sorgulamayan, iyi kötü ayrımının diğer şehirlerden çok farklı kriterlerle belirlendiği – hatta belirlenmediği- şehir Amsterdam. Siz de Amsterdam gibi sıradışı bir hayatın insansınız günlük rutinlerden çabuk sıkılır, birçok insanın konfor tabir ettiği özelliklere burun kıvırırsınız. Tatil anlayışınız bile bu nedenle en sade ve bohem olanından yanadır. “Amsterdam” adeta sizin göbek adınız.

Sonra, çok özgür ruh çıktım ya, bunu da bir test edeyim dedim. Ne kadar özgür olduğumu test ettim bu sefer; onda da şu sonuca vardım;

"Kendi yolunda"
Ne istediğini bilen birisiniz. Düşleriniz, idealleriniz ve naçizane fikirleriniz var. Hayatınızı kurmak için çok emek verdiniz. Bu emeğin boşa gitmesini istemiyorsunuz. İçinde bulunduğunuz koşullar ve psikolojiniz hareketlerinizi belirleyen en önemli etkenler. Hiçbir şey sizi kendiniz olmak kadar heyecanlandırmıyor. Hayat sizin için bir oyun sahası. Siz de bu oyunu özgürce ve keyifle oynamak istiyorsunuz. Pek de haksız sayılmazsınız hani… Size kendi yolunuzda keyifli ve uzun yürüyüşler dileriz.

Önce tam anlamıyla özgür ruh çıktım, şimdi ise emekleri boşa gitsin istemeyen bir özgürlükçü. Bunda bir mantık hatası olabilir mi diyerekten ne kadar mantıklı olduğumu test etmeye başladım hemen. İşte o da şöyle çıktı;

"Sulu sepken"
Sizin karışım biraz fazla sulanmaya başlamış. Duyguların bulunduğu kefede bir ağırlık göze çarpıyor. Başından bu yana mantıkla aranız pek yokmuş. Uğraşmışsınız, kendinizi mantıklı bir insan yapmaya çalışmışsınız. Ama çok da yorulmuşsunuz. Bakmışsınız değmiyor, bırakmışsınız. Ama olmaz ki... Mantıksız da yaşanmaz ki... Dizginleri yeniden ele almazsanız yakında duygu selinin önünde bir kuru ağaç dalına döneceksiniz...

Kuru ağaç dalı mı? Mantığımı yitirmeye başladığımı bir internet testinden öğreneceğim aklıma gelmezdi, ühühüh, peki tamam mantığımı yitiriyormuşum da, ne kadar deliyim? Hemen buna başladım. Sonuç;

"Akıllı deli"
Sizinkisi “akıllı olup bu dünyanın kahrını çekeceğime, deli olayım dünya benim kahrımı çeksin” şeklinde yapılmış gayet bilinçli bir tercih. Olaylara, durumlara baktığınız mesafe, pek çok şeyi sıradan akıllılardan daha iyi görmenizi sağlıyor. Deliliğin verdiği cesaretle gözünüzü budaktan, sözünüzü dosttan da sakınmıyorsunuz. Lakin ısrarcı da değilsiniz. Bildiğinizi söylüyor, üzerinize düşeni yapıyor, çoğu zaman kimsenin cesaret edemediği atraksiyonlar geliştiriyor, fakat başkalarını düşüncelerinizin ve eylemlerinizin doğruluğuna inandırmak için de enerji harcamıyorsunuz. Kişiliğinizin en sevdiğiniz tarafı da yaratıcılığınız. Dünya sizin oyun alanınız. Arada bir çuvalladığınız oluyor. Ama takılmıyorsunuz. Nasılsa delisiniz…

Bilinçli bir delilik tercihim varmış, ilginç. Kişiliğimin en sevdiğim yanı yaratıcılık mı? Nhayır, yoksa yanlış bir kariyer tercihim mi var diye işkillenmeye başladım bak şimdi. Ve sonra hemen görsel algıma göre kariyerimi test etmeye başladım;

"Yaratıcı"
Sizi tanımlayan en keskin kelime elbette ki yaratıcılıktır, siz ne iş yaparsanız yapın işin içine kendinizden birşeyler katarsınız ve yaptığınız ne olursa olsun kesinlikle size has bir yaratıcılık olur işin içinde. En çözülmez problemli işlerde bile siz bir şekilde pratik zekanız sayesinde bir çözüm bulur ve problemi çözerseniz. Bu yüzden yaptığınız veya ürettiğiniz her işe bir espri, bir tat katarsınız ve işiniz özgün bir hal alır.

Abow, lan tutarlı gitmeye başladı bu testler, korktum billahi. Nereden geliyor kardeşim bu yaratıcılık meselesi diyerekten önceki hayatımda kim olduğumu bulmak için başladım başka bir teste. [notumnotsunnot: reenkarnasyona inanmam.] Orada da şu sonuçlara ulaştım.

"Müzisyen"
Bir önceki hayatınızda profesyonel olarak ya şarkı söylüyor yada bir enstrüman çalıyordunuz ama kesinlikle müzikle uğraşıyordunuz. Şu an müzikle uğraşmıyor olsanız bile müzik kulağınız çok iyi olmalı çünkü bir önceki hayatında bu kadar takdir toplayan bir müzisyen olarak şimdiki hayatınıza da bir yansıma olmuştur. Müzikteki yeteneğiniz konusunda hakketiğiniz kadar iyi yerlere gelemediniz ama gerçekten çok mutlu bir hayat sürdünüz. Türlü şanssızlıklar peşinizi bırakmadı fakat siz bunları umursamadınız çünkü müzik, hayatınızda olduğu sürece siz hep mutlu olmasını bildiniz. En büyük üzüntünüz erken yaşta eşinizi kaybetmek oldu fakat o kadar büyük bir aşk yaşadınız ki çocuklarınızla beraber ömrünüzün sonuna kadar eşinizin anısıyla yaşamayı tercih ettiniz.

Laeeyn, erken yaşta eşimi kaybetmişim, anam ben ölem, vay dağlar. Lan psikolojim bozuldu. Kimle evlenmişim ki, ruh ikizim miydi ki falan derken, baktım ruh ikizimin nerede olduğunu açıklayacak bir test gördüm hop ona atladım hemen;

"Ruh İkiziniz Hayatınızda"
Siz ruh ikiziniz ile zaten tanışmışsınız. Bu kişi ister hayatınızda çok önemli bir role sahip olsun, ister sadece tanışmakla kaldığınız herhangi biri olsun, onu ilk gördüğünüz zaman hissettiğiniz o garip duyguyu anımsamanız gerekir. Belki sizin için basit bir tanışma olarak kalmış olabilir ama emin olun çok geçmeden o kişinin sizin ruh ikiziniz olduğunu farkedeceksiniz. Bir şekilde; ya tesadüfen yine bir araya geldiğiniz bir ortamda; aynı anda aynı cümleye başlamak gibi, aynı anda aynı yiyeceğe uzanmak gibi ufak ama garip tesadüfler yaşayarak kafanızda bir kıvılcım çakacak bu tür ufak ve garip tesadüfler sizi bir şekilde birbirinize yakınlaştıracak. Kısacası zaten halihazırda tanışmış olduğunuz ruh ikizinizin kim olduğunu zamanla anlayacaksınız.

Konu gittikçe derinleşmeye başlıyor ve saat ilerliyordu, hemen alakasız bir test bulup ortamı dağıtmam gerekliydi, aa hangi yönün insanıyım? evet, çok alakasız, bunu yapayım deyip, koyuldum teste;

"Güney"
Sımsıcaksınız. Yerinizde duramıyor, sürekli hareket halinde olmak istiyorsunuz. Ama dünya o kadar büyük değil. Acaba başka gezegenleri mi deneseniz? Ama bulunduğunuz yer de o kadar güzel ki? Başka dünyalar biraz daha bekleyebilir. Kolay karar verebilen bir insan olduğunuz söylenemez. Çünkü aynı anda her şeye sahip olmak istiyorsunuz. Mesela terlemeden koşmanın bir yolunun neden bulunamadığına aklınız şaşıyor. Sizinle eğlenmek, yarenlik, dostluk etmek gibisi yok. Sizinle birlikte çalışmak biraz yorucu olabilir. Ama o kadar şanslı ve esnek bir insansınız ki her koşulda yaşayabilirsiniz. Kendinize zor, başkalarına kolaysınız. Sırlarınızı kolay paylaşmadığınız için kederli anlarınızda yalnız, öfkeli zamanlarda alev gibisiniz. Güney gibisiniz işte, sıcak ama uzak, hareketli ama tembel, şeffaf ama esrarengiz…

Lan olm bu testler iyice yoldan çıkaracak beni, az daha, biraz daha. Birazdan basıyom istifayı, başımı alıp gidiyorum güneye.

Ee nasıl? Zengin olabilecek miyim peki? Hadi alakasız bir konu daha. Ortamdaki muhtemek istifa havası dağılsın;

"Talih kuşu kapınızı çalacak"
Talihe inanır mısınız bilmiyoruz, ama o size inanıyor. Kapınızı çalmak için fırsat kolluyor. Hedefleriniz değilse bile yıldızınız yüksek. Şans ille de oyunla çalmayacak kapınızı. Değerlendirmeyi bilirseniz, pek çok zengin olma fırsatıyla karşılaşıp tadını çıkartacaksınız. Belki de hobi olarak yaptığınız, çok eğlendiğiniz bir şey açacak talih kuşuna kapıyı. Kıymetini bilmediğiniz bir özelliğiniz de olabilir zenginlik kapısını açacak anahtar. Talih kuşu sizin için düşündüğü armağanları toparlarken, siz de sahip olduğunuz kıymetleri bir gözden geçirin...

Lan olm bak zorlamayın beni, az kaldı. Ya başka bir hayatım olsaydı? N'olurdu?

"Yüksek Adrenalin"
Ah bu hayat! Sizdeki enerji bir değerlendirilse, neler neler olabilirdi?! Her an fırlamaya hazır bir ok gibisiniz de, hedefte o hıza değecek bir şey yok. Sonrası sıkıntı tabii… Hareket ettikçe dinleniyor, yeniliklerden ilham alıyor, değişime hayran oluyorsunuz. Yaşam monotonlaşınca bunalıyor, arayışa giriyorsunuz. Ama hayat her zaman heyecan vermiyor. Başka bir yaşamınız olsaydı… O zaman yerinizde durmazdınız. Dünyanın her yerine ulaşır, her yaşama bulaşırdınız. Zengin ve heyecanlı olurdu hayatınız. 80 yaşınızda 20’lik gençlere taş çıkarırdınız. Hikâyeleriniz ağızdan ağza dolaşırdı. Olur ya, belki bir gün olur.

Hahahaha, valla siz beni bugün işten çıkartmaya niyetlisiniz be güllerim. Durun bakayım, mizah anlaşımı da bir test edeyim, bunlara gülüp geçebilmem lazım, yoksa işteki son günümü yaşıyor olabilebilirim, nolabilemez.

"Abartılı"
Her şeyde gülünebilecek bir yan arıyorsunuz. Bu yüzden hiç olmayacak şeylere bile gülüyorsunuz. Gülerek kimseye rahatsızlık vermezsiniz. Yüz çizgileriniz biraz belirginleşir ama bırakın o da gülmekten olsun. Bu denli geniş bir mizah duygusuna sahip olmanın sizi zorlayan tarafı, en kötü, etrafta herkesin üzgün, hüzünlü olduğu zamanlarda bile içinizden kopup gelen gülme isteğini ne yapacağınızı bilememek... Böyle durumlarda yüzünüzü gizlemek, ortamdan kaybolmak durumunda kalıyorsunuz. Arada bir kendinize sorun: Bunca gülme ihtiyacı nereden kaynaklanıyor?.. Belki sebebi bulursanız, mizah duygunuzu da arzu edilir bir kıvama sokabilirsiniz...

Oh bir an ciddiye alıp işi gücü bırakıyordum valla, sonuçta abartılı tabi. Yapma. Zor biri miyim bu da son kapanış olsun, zira mail kutuma gelen mailler yaldır yaldır yanmakta.

"Geniş yürekli"
Kendinizi rahatlıkla kalp dostu ilan edebilirsiniz. “İyilik yap ve iyilik yap” diye bir söz olsaydı, eminiz sizin için söylenmiş olurdu. Ama bu kadar verici olmaktan hiç de rahatsız değilsiniz. İçinizden geliyor, yapıyorsunuz. Size göre, başkalarına yardımcı olmak veya mutlu etmek, sadece onlar için değil, tüm insanlık için faydalı. Zor bir karakter olduğunuz söylenemez. Hatta katılaşmaya başladığınızda, ısıyı artırıp erimeye koyuluyorsunuz vakit kaybetmeden. Böyle mutluysanız, ne güzel! Lakin kendinizi de ihmal etmeyin, hele hele mutsuz hiç etmeyin.

Lakin? :] Lakin benim çalışmam lazım...

:] Ya işte böyle günlük, ben bugün testçi oldum.

Edit: Oha amma uzun olmuş.

Hiç yorum yok: