28.09.2010

Haftasonu Dövmecisi ve Kitap Üzerine bir ikileme

Sevgili günlük, bugün sırf bir arkadaş internet sitesinden aldığı CD'ler için 3,75 TL kargo parası ödemesin diye, siparişi 50 TL'ye tamamlamak için, 12 TL'lik kitap satın aldım. Salak mıyım lan ben? :]

Aceleye geldi alemin kitap delisi Gizem'ine de soramadım hangi kitabı alayım diye, o anda ortalarda yoktu. Ben de en çok satanlar listesinden 370 sayfalık "Sil Baştan" isimli kitabı aldım. Vurgu burada 370'te olacaktı aslında. Lan 370 sayfa. İyi bir yatırım olduğunu düşünüyorum. Evet.

Her gün 1 sayfa okusam 1 senede anca bitiririm. Hatta daha önceki kitabımda olduğu gibi her gün bir paragraf okusam 10 yıla kadar sürebilir. Bu arada daha önceki kitap gerçekten belirlediğim hızda ilerliyor, sanırım 5 yıla bitiriyorum onu da.

Sonra, asıl ne anlatıcam bak dur dinle, sayın İris Hanımcım blogunda bahsetmiş, artık ben de bahsedebilirim, (çünkü beni tehdit etmişti önce ben yazıcam diye :] ) hafta sonu dövmeci gördüm ben. Bu hanım kızımız gitti dövme yaptırdı. Ben de Cumartesi günü sabahlarında metrobüslerin bu kadar dolu olduğunu bu sayede bizzat görmüş oldum. Sayın İstanbul Büyükşehir Belediyesinin başkanına seslenmek istiyorum; "Bence metrobüsler çok kalabalık. Ama güzel gene de 20 dakikada Mecidiyeköye geçebiliyoruz." (Yiğit öldürmek hak yememek)

Sonra efenim, tabi sabah hiç bi'şey yememiş olmamın (çünkü sabahleyin o karanlıkta buzdolabını bulamadım evde, uu sezdin kinayeyi :]] sez sez. ) getirmiş olduğu mide gurultusuyla daha önceden internet sitesini bulmuş olduğumuz şu güzel mekana gidelim dedik. Josefine. Bakınız iletişim kısmısına ne diyor? Teşvikiye diyor değil mi? Evet. Ama hayır. Gittik aradık bulduk, kapısında koskocaman bir kiralık ilanıyla karşılaştık. Karşısındaki emekçi esnaf tekel bayisine sorduğumuzda da aylar önce kapandığını söyledi. haybink. Böyle vurdumduymazlık, böyle aymazlık görmedim efenim. İnsan şu sitesini bir günceller. :]

Neyse ki imdadımıza KaraFırın yetişti de, tüm Nişantaşı mide gurultularımı duymadan karnımızı doyurabildik. O halde -zaten aslen gurme olduğum için- şu KaraFırın'ı da önereyim boşa gitmesin. Giderseniz selamımı söyleyin, tanımamış gibi yapacaklardır, reklam sevmiyorum çünkü. :]

10 yorum:

iris dedi ki...

sezdim kinayeyi, bilirsin edebiyatım fena değildir :)
Araya yorumcunun iç sesi karışır; cıkk cıkk cıkk tehdit etmişim de, karanlıkta buzdolabını bulamamış da pehhh :))

Adsız dedi ki...

Hiç değilse okuyup bitiriyorsun bende o da yok :) Afiyet osun.

Adsız dedi ki...

Sabah sabah güldürdün yine beni:).Ayrıca bu kalbin kadar temiz sayfada bana da yer verdiğin için teşekkür ederim yıhyıhyıh :)(ilkokul hatıra defteri).

dunyada bir balık dedi ki...

370 sayfaya 12 tl bence sıkı bir alışveriş olmuş makul :D gerçi bitmez o kitap öyle his var içimde bu arada karafırın nişantaşında çok ara bi sokaktaydı di mi ya berbat :D

Monera dedi ki...

İris: ehehe sezdin tabi kinayeyi :) şaka yahu, çok eğlenceli bır cumartesiydi ki :) iyi inzivalar tekrardan.

Monera dedi ki...

Syrakusa: bakalım daha bitiremedim hiçbirini :) önümüzdeki 2011 yılı planında bitirmeyi düşünüyorum :))

Monera dedi ki...

Gizem: :) ne demek efenim ne demek, her ne kadar kitabı alırken sana ulaşamamış olsam da, okuduktan sonra incelemesini yollarım. :) yazarsın bloga. :]

Monera dedi ki...

Balık: bana da bitmeyecek gibi geliyor sssshh kimse duymasin :)) karafirin valikonagi caddesinde ya koskoca dükkan :))

dunyada bir balık dedi ki...

Ya ben komşufırınla karıştırdımm pardon :) Komşufırının ekmekleri çok süper bu arada bir de antep fıstıklı kurabiyesi tabii konu nerden nereye geldi olsun :D

Monera dedi ki...

Komsufirina da buradan osmanbey'e nasıl çıkılır diye sorduk. Onla da bı hukukumuz oldu yani. :)) su fistikli kurabiyeleri bir denemeli madem :)