27.07.2009

Kısa Askerlik Şeysi

Sevgili günlük, hem dolaşırken bir kaç blogda gördüm, hem de sağda solda gidecekleri görünce yahu dedim vatana millete bir fayda olsun, gençler nereye gittiklerini bir bilsinler, ne umduk ne bulduk buldumcuk olduk olmasınlar diye askerlik dosyasını açmaya karar verdim. [Amman ne iyi ettin, bir bu eksikti.]

Şimdi askere gidecek olan siz sevgili dostlar, [tabi bir dipçik notçuk; (dipçik diyorum bakın dikkat, bunlar hep amaçlı göndermeler, hahaha) kısa dönem askerlik yapan birisi olarak diğer türlerini çok fazla anlatmayacağım.]

Bu yazımızda, kısa dönem askerlik nedir ne değildir, bir erkeğin askerlikten beklentileri ne olmalıdır, askerde neler yapılır, ne yenir, ne içilir ve kim kimdir konularında çeşitlemeler sunmayı düşünüyorum sıkılıp bırakmazsam.

Şimdi herkes askerlikle ilgili bi'şeyler anlatır durur, aman şöyle yapma, aman böyle yapma, askerde şöyle şöyle yapanlara böyle böyle olur, bizim bi' bilmemne başçavuş vardı hepimizin ecdadını afedersin, gibisinden herkes bir bok biliyor gibi sallar durur. [aaa sen sanki çok farklı sallıyorsun şimdi] Yok ben sallamayacağım şimdi. Eğitim notları bunlar. :]

İlk öncelikle şunu belirteyim, cep telefonları çoğu asker ocağında istenmeyen tüy gibidir. Ben saklarım, çorabıma sokarım, donuma sokarım, olmadı gö-stermeden duvardan atarım falan diyorsanız unutun efenim onları, ayrıca da sokmayın oranıza buranıza. Girişte toplarlar belki de toplamazlar, üzerinizde görürlerse alırlar, belki de almazlar, hatta sorarlar sim kart falan da var mı diye, belki de sormazlar, işte böyle bir yerdir asker ocağı, n'olacağı belli olmaz. Akıllı olun, girmeden önce çarşıda marşıda sağlam bir yere bırakın bence. [- Abi çarşı neresidir? - Evladım kışla dışındaki her yere çarşı denir. - Peki abi kışla nedir? - Kışla senin yeni evindir yavrum. Baba ocağı, ana kucağı. - Abi o kadar mutluyum ki. - Bravo aynen devam.] Ya da sallayın olm 6 ay kafa dinlersiniz işte, tel yok bi'şey yok. Ne güzel.

Sonra girişte size askerde ihtiyacınız olabilecek her türlü alet edevatı verirler, bir tek vatka vermezler. Ama unutulmamalıdır ki, bir askerin olmazsa olmaz aparatı vatkadır. Gitmeden 3 5 tane ceplere sokuşturun. Onlardır sizleri vuran botlardan kurtaracak hava yastıkları. :]

İlk bir ay acemi asker statüsünde olan siz talihli gençler nöbet möbet tutmazsınız. Oh ye iç yat, ne güzel. Dediğinizi duyar gibiyim. Öyle olmaz. Tüm gününüz ya uygun adım yürüyüşler, sporlar, sağa dönler, sola dönler, istikametler [voooov] ya da amele gibi hayatınızda girmediğniz yüklerin altında "n'apıyorum lan ben burada?" sorunsalıyla baş ederek geçecektir. Bunun kaçışı yoktur, garantidir.

Sonra tabi o isyanlar, böyle İstanbul ağzıyla, hay bin kunduz'larla geçişmez, akla hayale gelmedik ilginçlikteki küfürlerle dimağınız şenlenir. Zaten bir süre sonra her küfür sizin için bir noktalama işareti olur. Onlarsız cümle olmaz.

Yazın sıcağında askerlik hizmetini yapıp terlemiş vücutlar, şanslıysa duş alabildilerse, koğuşa gelirler. Tabi 1 2 3 derken 30 40 50 olunca, o koğuştan böyhle bir amber rayihaları yükselir. Kapıyı açıp da içeri girmek içinj önce o koku duvarını aşmanız gerekir. Ama herşey sadece 30 saniye için rahatsız edicidir. İşte bu da böyle bir mıcize. :]

Şimdi orada burada sürekli söyleyeceklerdir size, aman mach3'üne sahip ol, aman çorapları çaldırma, aman donunun üzerine ismini yaz çalmasınlar. Kendimizi kandırmayalım, kimse kimsenin giyilmiş donunu alığ da giymez. Olsa olsa çamaşırhanede karışır, onun da şimdi çamaşır filesi diye bir çözümü var, yani bence sorun yok o konuda. Ama mach3'ler hala çalınmaya en müsait edevatlardır. Ama o işin de kolayı vardır, pantalondaki o kadar cepten bir tanesini de macg3 sapı için ayrırırsınız olur biter.

Pantalon dedim de, şimdi o simsiyah postalları giyip de, kamuflajları da çekince bir anda kendinikomando falan zannedip her boka atlamak gibi acayip bir psikolojiye girer her insan, girer yani, ben de girdim, sen de gireceksin, ama geç olmadan çık o psikolojiden, abartma yani, biraz heyecan iyidir ok, ama bi'yere kadar.

Bir kere eğlenmesini bilirsen askerlik bayağı keyifli bir yerdir. Pek çok fantazi askerlikte ortaya çıkmıştır bir kere, kaşıkla ot yoldurma fantazisi, kürekle kar küreme fantazisi, 2500m postallı koşu fantazileri, gece vakitlerinde ani içtimalar, hayat bunlarla güzel...

Not: Askerde kimseye para vermeyin. [bakın bu ciddidir.] Kim nasıl nereden yayarsa bunu, herkes gelir sizden para istemeye başlar. Siz de askersinizdir, sizde de yoktur. Zaten maaş da yatmamıştır. mıştır da mıştır, sallayın. Ama unutmayın asla paranız yoktur. Para yoktur huzur vardır.

Uzun dönemleri de fazla takmayın, size poşet diyeceklerdir, gurur yapacak bi'şey yok, gidip de 5ay 5 gün takılacağınız yerde 15 ay kalan kişileri strese sokmaya gelrek yok. Yazıktır yani onlarda insan evladı. Arkadaşlık iyidir.

Ya uzamaya başladı sıkıldım gençler kusura bakmayın. Ama böyle işte askerlik. Ben şimdi sizin ilk bir ayınıza terüman olacak bir şarkı ekliyorum buraya, gidene kadar bunu dinleyin, psikolojiniz körelsin. :]


[Chimaira - Power Trip]

Hiç yorum yok: